Arıların Dansı
Yüzyıllardır doğanın dengesini sağlayan arılar, kendilerine özgü bir iletişim yöntemine sahiptir: dans! Bu eşsiz iletişim yöntemi adeta bir sanat gibidir. Arılar bir kaynak bulduklarında, güneşin yönünü hesaplamak istediklerinde, bir tehlikeyle karşılaştı
Üç kere zıpla, bir kez sallan, kanat çırp ve dön…
Yüzyıllardır doğanın dengesini sağlayan arılar, kendilerine özgü bir iletişim yöntemine sahiptir: dans! Bu eşsiz iletişim yöntemi adeta bir sanat gibidir. Arılar bir kaynak bulduklarında, güneşin yönünü hesaplamak istediklerinde, bir tehlikeyle karşılaştıklarında dans ederek birbirleriyle iletişim kurarlar. Arıların dansı, yüzyıllardır eşsiz bir melodiyle devam eder. Doğadaki canlılığın yegâne nedeni arılar, bu dansları sayesinde pek çok konuda iletişim sağlarlar.
1973 Yılında Fizyoloji dalında Nobel ödülüne layık görülen Karl Ritter Von Frisch, arıların fizyolojik özellikleri ile ilgili araştırmalar yapmıştır. Arılarda gelişmiş olan yön bulma özelliği, koku duyusu, görsel algı gibi özelliklerin gelişmiş olduğunu belirtmiştir. Bunun dışında güneşin konumuna göre çalışma ve iç saat ile planlama gibi konularda da önemli bulgulara çalışmalarda yer verilmiştir.
Arıların Her Dansı Bir Mesaj
Kocaman bir çiçek tarlasında kaynağın yerini bulduğunda bu bilgiyi iletmek için uzaktan mesajın gönderilmesi oldukça zordur. Bunun yerine keyifli bir dans ile mesajı iletmek daha kolaydır. Tarlacı arılar, kaynak keşfinde de görev alan bal arılarıdır. Kaynağın yerini tespit eden tarlacı arı, kovanın önüne giderek dans ritüeline başlar.
Arılarda dansın iki farklı türü vardır. Bu danslardan ilki çember dansıdır. Arılar, kovanlarına yakın olan kaynaklar için çember dansını kullanırlar. Kovana yaklaşık 50-100 metre uzaklıkta olan kaynaklar için kullanılır. Keşfi gerçekleştiren tarlacı arı, saat yönünde ve saat yönünün tersi yönde dönerek çemberler çizer. Bu dans diğer arılara yakında bir kaynak olduğu mesajını verir. Çember dansı, kaynağın mesafesi ile ilgili de bilgi vericidir; ancak kaynağın yönünü belirtmez. Kaynak yakınlarda olduğu için zaten bulunması kolay olacaktır.
Kaynağın yönünü bulmak için arılar, koku duyularından destek alırlar. Kovandaki bal arıları koku duyusunu harekete geçirmek için de tarlacı arının üzerindeki kokudan ipucu alırlar. Tarlacı arıdan aldıkları koku doğrultusunda ilerleyen bal arıları, yakında olan kaynağın yerini kolayca bulabilirler.
Arıların diğer dansı ise sallantı dansıdır. Karmaşık olan bu dans çeşidi adeta bir yön tarifi niteliğindedir. Uzak çiçek kaynaklarının yerini bildirmek için kullanılan sallantı dansı, komplike bir yapıya sahiptir. Kaynağın yerini bulan arı, bu eşsiz dansına vücudunu sallayarak başlar. Sonrasında düz bir şekilde hızla ilerler. Daha sonra sağa veya sola dönerek dansına başladığı yere geri döner. Çiçek kaynağını anlatan arı dansı henüz tamamlanmamıştır. Sallantı dansının ikinci aşamasında ise yön tarifi veren arı, ters yönde hareket ederek yarım çember çizer, dansını başlangıç noktasına dönerek tamamlar. Sallantı dansı uzaklık ve yön belirten bir danstır. Bu dans, kovandaki petekler üzerinde gerçekleşir. Benzersiz bir melodiye benzeyen vızıltısıyla dans eden arı, yer çekimsel doğrultuyu kullanır. Bu da güneşi temsil eder. Gidilmesi gereken yön, güneşin o andaki konumunu anlatır. Duyuları ve bilgelikleri oldukça gelişmiş olan arıların hiçbir hareketi tesadüfi değildir. Onlar, doğanın akışına yön vererek doğayı renklendiren canlılardır.
Doğanın Kadim Öğreticileri Arılar
Bal arıları, iletişimi kuvvetli olan canlılardır. Yaşamlarını koloni halinde sürdürürler. Birlikten doğan gücün farkında olan bal arıları, iş bölümü konusunda da tüm doğaya örnek olurlar. Yaşamın canlılığında başrol oynayan bal arıları, yaşamları boyunca milyonlarca yol kat ederek yaşamın sürmesini sağlarlar. Her hareketlerinin bir anlamı olan arıların kendine özgü yönlerinden biri de danslarıdır. Arı dansı, doğayı canlandırmak için çiçek tozlarının yerini bulmakta kullandıkları bir yöntemdir. Kovan içi ve kovan dışı sistemleri ile günümüzde örnek alınan işe imza atan arılar, doğanın kadim öğreticileridir.